Arabuluculuk Kavramı – İş Mahkemeleri Kanunu 1 Ocak 2018 itibariyle yürürlüğe giren 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, işçi ve işveren arasındaki birçok uyuşmazlığın çözümünde arabuluculuğa başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Bu düzenleme, özellikle işçilik alacakları, tazminat talepleri ve işe iade talepleri gibi konularda davaların açılabilmesi için arabulucuya başvurmayı bir dava şartı olarak öngörmektedir. Kanunun 3. maddesine göre, işçi ve işveren arasındaki alacaklar ve işe iade taleplerine ilişkin davalarda, arabulucuya başvuru yapılmadan dava açılması mümkün değildir. Bu değişiklik, iş mahkemelerinin iş yükünü hafifletmeyi ve tarafların çözüm sürecinde uzlaşmalarını sağlamayı amaçlamaktadır.
Arabuluculuk Başvurusunun Zorunluluğu
Yeni düzenleme, işçi ve işveren arasında iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakların ve tazminat taleplerinin çözümü için arabulucuya başvuru şartı getirmektedir. Arabuluculuk süreci sonunda taraflar arasında bir uzlaşma sağlanamazsa, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Ancak, iş kazası veya meslek hastalığı gibi durumlarda bu zorunluluk bulunmamaktadır. İşe iade talepleri ile ilgili olarak da, işçi fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde arabulucuya başvurmalıdır.
Eğer arabuluculuk faaliyetleri sonucunda taraflar anlaşmaya varamazsa, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren en geç iki hafta içinde dava açılabilir. Bu, taraflara uzlaşma fırsatı sunarken, çözüm sağlanamaması durumunda ise yasal haklarını mahkeme yoluyla savunmalarını sağlar.
Arabuluculuk Sürecindeki Önemli Hususlar
Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanması durumunda, üzerinde mutabık kalınan konularda taraflar dava açamayacaklardır. Bu da, arabuluculuk yoluyla sağlanan anlaşmaların kesinlik kazandığı anlamına gelir. Ancak, eğer anlaşmaya varılamazsa, süreç belirli bir süre içinde yargı yoluyla devam eder. Arabuluculuk başvuruları, davalının yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerin arabuluculuk bürolarına yapılır ve zorunlu arabuluculuk süresi genellikle 3 hafta olup, bazı zorunlu durumlarda bir hafta daha uzatılabilir.
Arabuluculuk görüşmesine katılmama durumunda, görüşmeye katılmayan taraf, daha sonra görülecek davada haklı bulunsa dahi, arabuluculuk masraflarından sorumlu tutulacaktır. Bu düzenleme, tarafların süreci ciddiyetle ele almalarını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. İşe iade talepleri içeren davalarda, asıl işveren ve alt işverenlerin de arabuluculuk görüşmelerine katılmaları zorunludur.
Arabuluculuk Ücreti ve Masraflar
Arabuluculuk sürecinin sonunda taraflar uzlaşırsa, arabuluculuk ücreti eşit olarak karşılanır. Anlaşmaya varılamazsa, arabuluculuk ücreti yargılama gideri olarak kabul edilir ve taraflarca ödenir. Zorunlu arabuluculuk uygulamaları, yalnızca İş Kanununa tabi işçiler için değil, aynı zamanda gazeteciler için Basın Mesleği Kanunu ve denizciler için Deniz İş Kanunu gibi özel kanunlarla düzenlenen meslek gruplarını da kapsamaktadır.
İş Mahkemelerinin Görev Kapsamı ve Değişiklikler
Yeni kanun, iş mahkemelerinin görev alanını genişleterek, çok sayıda yeni uyuşmazlık türünü iş mahkemelerine dahil etmiştir. Bu düzenlemeyle birlikte, gazetecilerin hizmet akdinden kaynaklanan davalar, gemi adamlarının davaları ve Türk Borçlar Kanununa tabi işçiler gibi farklı sektörlerden doğan uyuşmazlıklar da iş mahkemeleri tarafından çözülecektir. Ayrıca, iş mahkemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumu gibi kamu kurumlarının taraf olduğu uyuşmazlıklarla ilgili davalarda da görevli hale gelmiştir.
İstinaf Mahkemelerinin Kararı Kesin Sayılacak
7036 Sayılı Kanun ile getirilen önemli bir başka değişiklik, işe iade davalarına ilişkin kararların Yargıtay temyiz yoluna kapalı hale gelmesidir. Bu düzenleme ile, işe iade davalarına ilişkin verilen yerel mahkeme kararları, İstinaf Mahkemesi tarafından kesin hüküm olarak kabul edilecektir. Bu, Yargıtay’ın denetiminden çıkılması ve istinaf mahkemelerinin kararının son derece bağlayıcı hale gelmesi anlamına gelir.
Zamanaşımı Süresi ve Alacaklar
Önceden işçilik alacakları için 10 yıl olarak belirlenen zamanaşımı süresi, yeni düzenleme ile 5 yıla indirilmiştir. Bu, işçi ve işveren arasındaki alacak ve tazminat taleplerinin daha hızlı çözülmesini sağlayacak bir değişikliktir. Ayrıca, boşta geçen süre ücreti ve iş güvencesi tazminatı hesaplamalarında, artık işçinin dava tarihindeki ücreti esas alınacaktır.
İş Sözleşmesi Fiilen Sona Eren İşçiler için Yeni Düzenleme
İş sözleşmesi fiilen sona ermiş işçiler, artık alacak talepleri veya şikayetlerini doğrudan Çalışma ve İş Kurumu nezdinde iletmek yerine, arabulucuya başvurarak çözüm arayacaklardır. Çalışma ve İş Kurumu, yalnızca iş sözleşmesi aktif olan işçilerle ilgili Arabuluculuk Kavramı – İş Mahkemeleri Kanunu incelemeler yapabilecektir. Bu düzenleme, işçi haklarının korunmasına yönelik daha etkili bir çözüm süreci sunmaktadır.
7036 Sayılı Kanunun Yürürlüğe Gireceği Tarihler
7036 Sayılı Kanun, 25 Ekim 2017’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak, kanunun bazı maddelerinin uygulamaya girmesi için belirli tarihler öngörülmüştür. Arabuluculuk başvurusu zorunluluğu, 1 Ocak 2018’den itibaren geçerli olmaktadır. Bu tarihten önce açılmış davalar ise, eski düzenlemelere göre görülmeye devam edecektir.
7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde önemli değişiklikler getiren bir düzenlemedir. Arabuluculuk, iş davalarına ilişkin çözüm sürecinde önemli bir rol oynamaktadır ve taraflara çözüm bulma adına önemli bir fırsat sunmaktadır. Ancak, bu sürecin sonunda anlaşma sağlanamaması durumunda, taraflar yargı yoluyla haklarını aramaya devam edebilirler. İş mahkemelerinin görev alanı genişletilmiş, işçi haklarını koruyacak pek çok yenilik getirilmiştir.
Yorum yaz