Girişimlerin hukuka uygunluğunda dikkat edilmesi gerekenler

/ 28 Nisan 2025 / / yorumsuz

Girişimlerin hukuka uygunluğunda dikkat edilmesi gerekenler girişimcilerin başarılı ve sürdürülebilir bir ticari yapı kurabilmeleri için yalnızca yenilikçi bir iş fikrine sahip olmaları yeterli değildir. Aynı zamanda hukuka uygun bir şekilde faaliyet göstermeleri de büyük önem taşır. Girişimin yasal zeminde ilerlemesi, hem yatırımcı güveni hem de uzun vadede yaşanabilecek hukuki risklerin önlenmesi açısından kritik bir adımdır. Bu yazımızda, girişimlerin faaliyetlerini yürütürken dikkat etmeleri gereken temel hukuki unsurları güncel mevzuatlar ışığında inceliyoruz.

İş Fikrinin Hukuki Koruma Altına Alınması

Bir girişimin hukuki olarak korunabilmesi için faaliyetlerin yasalara uygun şekilde yürütülmesi şarttır. Hukuka aykırı şekilde geliştirilen bir iş fikri, ne yazık ki herhangi bir hukuki koruma elde edemez. Kamu düzenine aykırı veya dürüstlük kurallarını ihlal eden girişimler, hukuki güvence kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Fikri ve sınai haklar, bir girişim sonucu ortaya çıkan ürün, hizmet veya buluşların üçüncü kişiler tarafından kullanılmasını engelleyen yasal haklardır. Türkiye’de bu koruma, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlanır. Ancak unutulmamalıdır ki, fikirlerin korunması değil, fikir ürünü olan eserlerin hukuki güvence altına alınması söz konusudur. Bu nedenle iş fikrini hayata geçirirken mutlaka yasal yollarla fikri mülkiyet haklarını korumaya almak gerekir.

Girişimlerde Şirketleşme Süreci

Girişimcilerin işlerini büyütebilmeleri için bir noktadan sonra şirketleşmeleri kaçınılmaz hale gelir. Şirket türünün doğru belirlenmesi ise, hem vergilendirme hem de yasal sorumluluklar açısından büyük önem taşır. Anonim şirket, limited şirket veya şahıs şirketi gibi farklı şirket türlerinin avantaj ve dezavantajları iyi analiz edilmelidir.

Şirketleşme aşamasında girişimcilerin yapmaları gereken temel sözleşmelerin başında Gizlilik Sözleşmesi ve Ortaklık (Hissedarlık) Sözleşmesi gelir. Bu sözleşmeler, ortaklar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ve ileride yaşanabilecek olası anlaşmazlıkların önüne geçilmesi açısından kritik bir rol oynar.

Gizlilik Sözleşmesi (NDA) Nedir ve Neden Önemlidir?

Gizlilik sözleşmesi, taraflar arasında paylaşılan ticari, mali, teknik veya hukuki bilgilerin üçüncü kişilerle paylaşılmaması için imzalanan bir anlaşmadır. Şirket bünyesinde geliştirilen yeni projelerin, ticari sırların veya iş stratejilerinin korunması adına gizlilik sözleşmeleri büyük önem taşır.

Özellikle girişim aşamasında yatırımcı görüşmeleri yapılırken veya ortaklık teklifleri değerlendirilirken, gizli bilgilerin korunmasını sağlamak için Gizlilik Sözleşmesi mutlaka imzalanmalıdır. Aksi halde iş fikri, stratejiler veya müşteri bilgileri kötüye kullanılabilir.

Ortaklık (Hissedarlık) Sözleşmesi ile Hissedar İlişkilerinin Düzenlenmesi

Ortaklık sözleşmesi, şirket ortaklarının hak, yükümlülük ve sorumluluklarını düzenleyen bir belgedir. Hissedarlık sözleşmesiyle ortaklar; pay oranları, şirket yönetimi, kar payı dağılımı ve hisse devir şartları gibi konularda net kurallar belirler.

Bu sözleşme kapsamında sıklıkla düzenlenen haklardan biri de ön alım hakkıdır. Ön alım hakkı, bir ortağın hissesini satmak istemesi durumunda öncelikli olarak mevcut ortaklara satış teklifinde bulunma zorunluluğunu ifade eder. Böylece, girişimin bütünlüğü korunur ve istenmeyen üçüncü şahısların şirkete ortak olmasının önüne geçilir.

Kişisel Verilerin Korunması ve Uyum Süreci

Girişimlerin kişisel veri işlemesi durumunda 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) hükümlerine uyması zorunludur. Girişimci, veri işleyen sıfatıyla, topladığı tüm kişisel verilerin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Özellikle müşteri bilgileri, çalışan verileri gibi hassas bilgiler Girişimlerin hukuka uygunluğunda dikkat edilmesi gerekenler işleniyorsa, KVKK kapsamında gerekli aydınlatma yükümlülüğü ve açık rıza prosedürleri yerine getirilmelidir.

Şirketlerin ayrıca VERBİS (Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi) kaydını yaptırması, gizlilik politikalarını oluşturması ve olası veri ihlallerine karşı önlemler alması gerekir. KVKK uyum süreçlerini ihmal etmek, hem ciddi para cezalarına hem de prestij kaybına yol açabilir.

E-Ticaret Faaliyetlerinde Hukuka Uyum

Günümüz girişimlerinin büyük bir kısmı elektronik ortamda faaliyet göstermektedir. E-ticaret yapan girişimlerin, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a ve ilgili diğer düzenlemelere uyumlu olması gerekir.

Elektronik ticarette müşteri sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, gizlilik politikaları ve açık rıza beyanları gibi belgelerin hazırlanması zorunludur. Ayrıca, tüketiciye cayma hakkı, teslimat süreleri ve ücret iadeleri gibi konularda doğru bilgilendirme yapılması gereklidir.

Tüketici Haklarının Korunması

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, ticari faaliyetlerde tüketici haklarını korumayı amaçlar. Girişimcilerin ürün ve hizmet sunumunda şeffaf olmaları, yanıltıcı reklamlardan kaçınmaları ve satış sonrası destek sunmaları bu kanun kapsamında zorunludur.

Özellikle mesafeli satışlarda, müşterilere 14 günlük cayma hakkı tanınmalı, şeffaf iade politikaları oluşturulmalı ve müşteri şikayetlerinin hızlıca çözülmesi sağlanmalıdır. Tüketici haklarına uyulmaması durumunda ağır idari para cezaları ile karşılaşılabilir.

Vergilendirme Süreçlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Girişimcilerin şirketleşme sürecinde ve devamında 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun hareket etmeleri gerekmektedir. Şirketin türüne göre gelir vergisi, kurumlar vergisi, KDV gibi yükümlülükler doğar.

Ayrıca muhasebe sisteminin kurulması, vergi beyannamelerinin zamanında verilmesi ve ilgili ödemelerin yapılması zorunludur. Devlet, girişimcileri desteklemek amacıyla çeşitli vergi teşvikleri ve hibe programları da sunmaktadır. Bu desteklerden yararlanarak girişimlerin finansal yüklerini azaltmak mümkündür.

İşçi ve İşveren İlişkilerinin Hukuki Çerçevesi

Şirketleşme süreciyle birlikte girişimciler işveren konumuna gelirler. Bu noktada, 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hükümlerine uyulması gerekir. İşçilerle yapılan iş sözleşmelerinde; çalışma saatleri, ücret, görev tanımı ve diğer haklar net bir şekilde belirlenmelidir.

İş sağlığı ve güvenliği kapsamında gerekli önlemlerin alınması, iş kazalarının ve hukuki sorumlulukların önlenmesi açısından hayati önem taşır. Ayrıca işçi hakları ihlal edilmediği sürece şirket, hem çalışan bağlılığını artırır hem de hukuki risklerden korunur.

Girişimcilerin faaliyetlerini yasal düzenlemeler çerçevesinde yürütmeleri, girişimlerini korumak, büyütmek ve sürdürülebilir kılmak açısından büyük önem taşır. Şirketleşmeden veri korumasına, e-ticaretten işçi-işveren ilişkilerine kadar her aşamada hukuka uygun hareket etmek, girişimlerin uzun vadede başarılı olmalarının temel anahtarlarından biridir.

Girişimcilerin Ön Muhasebe Çözüm Ortağı: Paraşüt

Girişimcilerin finansal süreçlerini doğru ve düzenli şekilde yönetebilmeleri için modern çözümlere ihtiyacı vardır. Paraşüt, manuel defter tutma zahmetini ortadan kaldırarak, kullanıcı dostu arayüzü ile kolay ve güvenli bir ön muhasebe deneyimi sunar. Gelir-gider takibinden fatura yönetimine kadar tüm finansal işlemlerinizi Paraşüt ile zahmetsizce yürütebilir, böylece siz de girişiminizi büyütmeye odaklanabilirsiniz.