Kahramanmaraş Depreminin Türkiye Ekonomisi Üzerinde Olası Etkileri
Kahramanmaraş depreminin Türkiye ekonomisi üzerinde olası etkileri 2023 yılı Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye’nin yakın tarihindeki en yıkıcı doğal afetlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Bu büyük afetin ardından, ekonomik etkilerin kısa ve uzun vadede nasıl şekilleneceği, Türkiye ekonomisinin genel görünümünü doğrudan etkileyebilecek nitelikte oldu. Bu analizde, depremin özellikle 2023 yılı ekonomik verileri üzerindeki olası etkileri üzerinde durulacak, makroekonomik göstergeler olan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) ve enflasyon üzerindeki yansımalar tahmin edilecektir.
Depremin Ekonomik Yansımalarına Yaklaşım
Bu çalışmada kullanılan veriler yalnızca kamu kurumlarının yaptığı resmi açıklamalara ve yayınladığı sayısal verilere dayanmaktadır. Öngörülerde herhangi bir özel kuruluşun ya da bağımsız analistin değerlendirmesi bulunmamaktadır. Öncelikle temel matematiksel tahminler yapılmış, ardından bu hesaplar üzerinden çıkarımlar sunulmuştur.
Konut, Altyapı, Onarım ve Enkaz Kaldırma Maliyetleri
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2023 yılı Mart ayı itibarıyla paylaştığı verilere göre, deprem bölgesinde 384 binin üzerinde konutun ağır hasarlı, acil yıkılması gereken ya da tamamen yıkılmış durumda olduğu belirlenmiştir. Buna ek olarak, 133 binin üzerinde konutun da orta hasarlı olduğu açıklanmıştır. Artçı sarsıntıların devam etmesi bu sayının artabileceğine işaret etmektedir.
Ortalama olarak 100 metrekarelik konutlar baz alınarak yapılan maliyet hesaplamaları şu şekildedir:
-
600 bin konutun yeniden inşa edilmesi gerekmektedir. Ortalama inşaat maliyeti metrekare başına 6000 TL olarak değerlendirildiğinde, bu kalemin toplam maliyeti oldukça yüksektir.
-
220 bin konutun onarımı planlanmaktadır. Bu işlem için metrekare başına 2000 TL onarım maliyeti hesaplanmıştır.
-
Yeniden iskan altyapısının kurulması için, 800 bin konutluk bir yerleşim için metrekare başına ortalama 2000 TL maliyet öngörülmektedir.
-
Enkaz kaldırma çalışmaları da önemli bir maliyet oluşturmaktadır. Bu işlem için konut başına yaklaşık 1500 TL’lik bir maliyet tahmin edilmiştir.
Bu maliyetlerin toplamı, yalnızca yapı ve altyapı açısından düşünüldüğünde dahi kamunun büyük bir mali yük altına girdiğini göstermektedir.
Aile ve Kira Destekleri Kapsamında Kamu Harcamaları
Deprem bölgesinde mağdur olan aileler için hükümetin açıkladığı sosyal destek paketi kapsamında her aileye 10.000 TL nakdi yardım yapılması kararlaştırılmıştır. Ayrıca hayatını kaybeden bireylerin ailelerine 100.000 TL ödeme yapılacağı ve kira yardımı olarak aylık 5.000 TL’nin 11 ay boyunca devam edeceği duyurulmuştur.
Bu kalemler baz alındığında, sadece sosyal destek yardımları üzerinden devlet bütçesinden yaklaşık 44 milyar TL’nin harcanacağı öngörülmektedir.
Genel Maliyet Tahmini ve GSYH Etkisi
Deprem sonrasında inşaat, onarım, altyapı, kira yardımı ve sosyal destek gibi doğrudan maliyetler dikkate alındığında, toplam kamu maliyeti 728 milyar TL seviyesindedir. Bu rakam, döviz kurunun ortalama 18,9 olduğu varsayımıyla yaklaşık 38,5 milyar dolara karşılık gelmektedir. 2022 yılı Türkiye GSYH’sinin yaklaşık 905 milyar dolar olduğu dikkate alındığında, bu maliyet GSYH’nin yüzde 4,25’i kadar bir ekonomik yüke karşılık gelir. Bu oran, ulusal ekonomi açısından oldukça ciddi bir etki anlamına gelmektedir.
Bölgesel GSYH Kaybı Tahminleri
Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman gibi depremden ağır şekilde etkilenen iller, toplam Türkiye GSYH’sinin yüzde 2,6’sını oluşturmakta ve bu oran yaklaşık 24 milyar dolara tekabül etmektedir. Tüm etkilenen 10 il birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye ekonomisindeki payları yaklaşık yüzde 9,3’tür.
2023 yılı içinde, özellikle bu illerde üretim kapasitesinde yaşanacak düşüşlerin doğrudan GSYH kaybına yol açacağı öngörülmektedir. Bu illerde yıl boyunca üretimin yüzde 60 düzeyinde gerçekleşememesi, toplam GSYH’de ortalama 25 milyar dolarlık bir azalma anlamına gelmektedir.
Toplam Ekonomik Yükümlülük ve Makroekonomik Yansımalar
Sadece doğrudan maliyetler ve üretim kayıpları dikkate alındığında, depremin toplam ekonomik etkisinin yaklaşık 63,5 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bu da GSYH’nin yüzde 7’sine denk gelen bir ekonomik yük anlamına gelir.
Ayrıca, toplanan bağışların ekonomik etkileri de dikkatle değerlendirilmelidir. Yaklaşık 120 milyar TL’lik bağış toplanmış olsa da bu miktarın içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 30 milyar TL’lik payı, hazineye aktarılması gereken kâr payından kesilecektir. Bu durum, bağışın dolaylı olarak kamu maliyesine yük oluşturmasına neden olacaktır.
Diğer yandan, bağış yapan şirketlerin bu meblağları vergi matrahından düşmeleri, kısa vadede hazine gelirlerinde azalmaya yol açacaktır. Bu bağlamda bağışların büyük kısmı zamanla kamu bütçesi üzerinde doğrudan ya da dolaylı baskı oluşturacaktır.
Enflasyon ve Üretim Üzerindeki Baskılar
Deprem sonrası yeniden yapılandırma çalışmaları, kamu harcamalarının artmasına ve dolayısıyla para arzının yükselmesine sebep olabilir. Bu durum, özellikle gıda, enerji ve inşaat sektörlerinde fiyat baskılarını artırarak enflasyonu yukarı yönlü etkileyebilir.
Ayrıca deprem bölgesinde üretim kapasitesinin azalması, birçok tedarik zincirinde aksamaya ve mal arzında daralmaya yol açacaktır. Bu da talep ile arz arasındaki dengesizliği Kahramanmaraş Depreminin Türkiye Ekonomisi Üzerinde Olası Etkileri büyüterek enflasyonist etkileri derinleştirebilir.
Genel Değerlendirme ve Öngörü
2023 yılı içerisinde Türkiye ekonomisi, Kahramanmaraş depremleri nedeniyle GSYH’da yüzde 1 ila 1,5 arasında bir kayıpla karşı karşıya kalabilir. Depremin doğrudan maliyetleri, üretim ve hizmet sektörleri üzerindeki etkisi, yeniden yapılandırma süreci, artan kamu harcamaları ve sosyal destek yükleri tüm bu tabloyu daha karmaşık hale getirmektedir.
Enflasyon açısından da yukarı yönlü baskılar gözlemlenebilir. Özellikle temel ihtiyaç malzemelerinde yaşanabilecek arz sıkıntıları, fiyat dalgalanmalarını tetikleyebilir. Bununla birlikte, döviz kuru ve dış ticaret dengesine dair risklerin de tetiklenme ihtimali söz konusudur.
Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye ekonomisi üzerinde 2023 yılı itibarıyla ciddi etkiler yaratmıştır ve bu etkilerin bazıları uzun vadeye yayılacak şekilde sürecektir. Altyapı yatırımları, üretim kayıpları ve sosyal yardımlar gibi kalemlerin oluşturduğu toplam ekonomik yük, kamu finansman dengeleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturabilir. Bu sürecin etkin yönetimi ve kamu politikalarının doğru planlanması, ekonominin yeniden dengeye gelmesi açısından kritik önem taşımaktadır.
Yorum yaz