Savaş ve Enflasyonun Gölgesinde Piyasalar

/ 23 Mayıs 2025 / / yorumsuz

Savaş ve enflasyonun gölgesinde piyasalar 2022 yılı mart ayı, küresel ekonomiler için çalkantılı bir dönem olarak kayıtlara geçti. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı askeri harekât ve savaşın uzaması, hem jeopolitik dengeleri hem de ekonomik göstergeleri derinden sarstı. Bu süreçte özellikle Batı ülkelerinin Rusya’ya karşı uyguladığı ekonomik yaptırımlar, barış müzakereleri ve enerji piyasasındaki dalgalanmalar, global finansal sistemin yönünü belirleyen temel unsurlar haline geldi.

Türkiye ekonomisi de bu gelişmelerden doğrudan etkilendi. Enflasyonun hızla yükseldiği bu süreçte, döviz kurlarındaki hareketlilik ve emtia fiyatlarındaki artışlar dikkat çekti. Hem yurtiçinde hem de dünya genelinde ekonomik güven zayıflarken, yatırım araçlarındaki getirilerde ise farklılıklar gözlendi.

Türkiye’de Enflasyon 20 Yılın Zirvesine Tırmandı

Mart ayında Türkiye’de tüketici fiyatlarında yaşanan artışlar, enflasyonun ciddi bir seviyeye ulaştığını gösterdi. TÜFE, aylık bazda yüzde 5,46 oranında yükselirken, yıllık bazda yüzde 61,14’e çıkarak son 20 yılın en yüksek seviyesini gördü. Özellikle enerji ve gıda kalemlerindeki sert artışlar bu yükselişi tetikledi.

Üretici fiyatlarında ise daha dramatik bir tablo ortaya çıktı. Yurt içi ÜFE (Yİ-ÜFE), mart ayında aylık yüzde 9,19 arttı ve yıllık bazda yüzde 114,97’ye ulaştı. Tüketici ve üretici enflasyonu arasındaki fark 53,8 puanla rekor kırdı. Bu makas, önümüzdeki dönemlerde tüketici fiyatları üzerindeki baskının devam edebileceğine işaret ediyor.

Küresel Ekonomilerde de Enflasyon Rüzgarı Esti

Savaş ve tedarik zincirinde yaşanan aksamalar, sadece Türkiye’yi değil dünya ekonomilerini de etkisi altına aldı. ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve gelişmekte olan ekonomilerde enerji ve emtia fiyatlarındaki artış, enflasyonu son 20 yılın zirvesine taşıdı. OECD ülkelerinde de benzer bir tablo oluşurken, merkez bankaları para politikasında sıkılaştırma sinyalleri vermeye başladı.

FED ve BOE Faiz Artırdı, ECB Beklemede Kaldı

Amerikan Merkez Bankası (FED), uzun süredir piyasalarla paylaştığı sinyalleri mart ayında hayata geçirdi. 17 Mart’taki FOMC toplantısında politika faizini yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti. Aynı gün İngiltere Merkez Bankası (BOE) da 25 baz puanlık artışla faiz oranını yüzde 0,75’e çıkardı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise farklı bir yaklaşım sergileyerek faiz oranlarını değiştirmedi ve politika faizini sıfır seviyesinde tutmaya devam etti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da mart ayında politika faizini yüzde 14’te sabit bıraktı.

Borsa İstanbul Yükseldi, TL Değer Kaybetti

Mart ayında Borsa İstanbul yatırımcısına kazandırdı. BIST 100 Endeksi, ay başındaki 1.969 puan seviyesinden yüzde 13,4 yükselerek ayı 2.233 puandan tamamladı. BIST 30 hisseleri de ortalama yüzde 13,1 getiri sağladı.

Öte yandan Türk Lirası, döviz karşısında değer kaybını sürdürdü. Dolar/TL kuru mart ayını yüzde 6’lık artışla 14,67 seviyesinde tamamladı. Euro/TL kuru da benzer şekilde Savaş ve Enflasyonun Gölgesinde Piyasalar yüzde 4,3 yükselerek 16,25 seviyesine ulaştı.

Emtia Piyasasında Dalgalanma: Altın ve Petrol Öne Çıktı

Altın fiyatları, mart ayının ilk haftasında 2.070 doları görerek yatırımcısını heyecanlandırsa da bu kazanımların bir kısmı geri verildi. Spot altının ons fiyatı 1.910 dolardan başladığı ayı 1.937 dolarda tamamladı ve toplamda yüzde 1,5’lik sınırlı bir artış sağladı.

Petrol fiyatlarında ise çok daha sert hareketler görüldü. Brent petrolün varili mart ayı içerisinde 133 dolara kadar yükseldi. Ay sonunda 105 dolara gerileyen fiyat, mart ayı genelinde yüzde 7,5’lik artışı ifade etti. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle doğal gaz fiyatları da tarihi zirvelere ulaştı. Şubat ayında 190 euro olan megavatsaat başı doğalgaz fiyatı, martta 345 euroya kadar tırmandı.

Dış Ticaret Açığı Rekor Seviyeye Ulaştı

Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, mart ayında ihracat yüzde 19,8 artarak 22,7 milyar dolara çıktı. Ancak enerji ithalatı nedeniyle ithalat da yüzde 31 yükselerek 31 milyar dolara yaklaştı. Böylece dış ticaret açığı yıllık bazda yüzde 77 artışla 8,2 milyar dolara yükseldi.

Bütçede Şubat Fazlası: Merkez Bankası ve Vergi Etkisi

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, şubat ayında merkezi yönetim bütçesi 69,7 milyar TL fazla verdi. Bu fazlada, Merkez Bankası’nın kârından Hazine’ye aktardığı 43 milyar TL ile kur korumalı mevduat sisteminin sağladığı vergi avantajlarının etkili olduğu belirtildi. Kurumlar vergisi gelirleri de yıllık bazda yüzde 123 artarak önemli katkı sundu.

İşsizlikte Değişim Yok, Genç Nüfus Yüksek Risk Altında

TÜİK verilerine göre ocak ayı itibarıyla işsizlik oranı yüzde 11,4 olarak sabit kaldı. Toplam işsiz sayısı 3 milyon 859 bin kişi olarak açıklandı. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı ise yüzde 21,6 ile oldukça yüksek bir seviyede seyrini sürdürdü.

Ekonomik Güven Geriledi

Mart ayında açıklanan ekonomik güven endeksi, şubattaki 98,2 seviyesinden martta yüzde 2,5 gerileyerek 95,7 puana düştü. Bu düşüş, imalat, hizmet, perakende ve inşaat sektörlerindeki güven kaybından kaynaklandı.

Mart ayı hem küresel hem de yerel piyasalarda savaşın ve enflasyonun belirleyici olduğu bir dönem olarak geride kaldı. Türkiye’de ekonomik göstergelerdeki dengesizlikler sürerken, küresel merkez bankalarının para politikaları da yatırımcılar açısından dikkatle takip edilecek bir gelişme olarak öne çıkmaya devam ediyor.